

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
YARGITAY KARARI
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
4857 sayılı Kanun’un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi davalı işverence geçerli sebep bulunduğu iddiasıyla feshedilmiştir. Davacı taraf, yazılı bir fesih bildiriminin yapılmadığını iddia etmektedir. Davalı işverence ise, davacıya yazılı fesih bildiriminin tebliğ edilmek istendiği, ancak tebliğden imtina etmesi üzerine, bu durumu tespit eden tutanak düzenlendiği savunularak, dosyaya tebliğden imtina tutanağı sunulmuştur.
Mahkemece, tebliğden imtinaya dair tutanak düzenleyicilerin tanık olarak ifadelerine başvurulmaksızın, yazılı fesih bildiriminin yapıldığının kabul edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiğine dair tutanak düzenleyicisi şahısların tanık olarak ifadelerinin alınması suretiyle, tutanak içeriğinin doğruluğu araştırılmalı ve oluşacak neticeye göre işin esasına girilmelidir.
Kabule göre de, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındaki uyuşmazlığın çözümünde yapılan inceleme yetersizdir. Yukarıdaki paragraf uyarınca, yazılı fesih bildiriminin yapıldığı sonucuna ulaşılması halinde, işin esasına girilerek, uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahalinde işyeri kayıtları incelenmeli, iddia ve savunmayı karşılayacak şekilde değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir.
SONUÇ
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.